Labels

Wednesday, July 11, 2012

Zor Mektup



11 Temmuz 2012
Sevgili Dostum,

Endise icerisinde, bu mektubumun sana son mektup olmamasina dua ederek yaziyorum. Yarin cok gec olmadan ve hemen simdi sana yazmak istedim. Biliyorum, bu sozlerim simdi sana ulasamayacak ama umitle, Tanriya dua ederek bu badireyi atlatip, bana yeniden yazmaya seni mecbur etmek icin yaziyorum.

Cunku sen hic bir mektubumu, en ehemmiyetsiz, hani su herkezin birbirine tenis topu firlatir gibi yolladigi e-mail mesajlarimi bile cevapsiz birakmadin.  

Bak! Borclusun bana, bunu da cevapsiz birakma, mektubunu bekliyecegim.

Hatirla, Jubail’de sizinle birlikte denize gelmek isteyip istemedigimi sordugun not’a verdigim “It’s not time to make a change” cevabimdan herkez gelmeyecegim sonucunu cikarip da, sen; “geliyor iste yasasin demis” ve konvoyun yolunu degistirip colun icerisine 50 km girmis ve sabahin 7 sinde elimde cantamla santiyenin kapisindan beni almistiniz.  "Iste gelmiyor" diyenler de yakin arkadasimizdi oysa degil mi? Halbuki bu gizli lisani bilen ve anlayan bir tek sen oldun.

Ya Riyad’daki ameliyatimdan once, sabah 6’da hastanede olacak sekilde, sadece bana moral verebilmek ve yattigim odayla asansor arasindaki 20 adimi sedyenin yaninda benimle birlikte yuruyebilmek icin ve sonra benden daha heyecanli ve telasli halinle bana el sallayip “aksam gene gelicem” diyebilmek icin 12km lik yolu kan ter icinde kosarak gelmis ve ayni sekilde gene kosarak ofise donmus olmana ne demeli? Daha Arabistan ehliyetini almadigindan o zamanlar, kimseye rahatsizlik vermemek icin, bu fedakarligi  da gene sen yaptin…

30. yil mezuniyet  toreninde, torenin tadina varmaktan ziyade, okulun her kosesinin resmini cekip bana yollayarak, bir manada beni de bu heyecandan mahrum etmiyerek  ne buyuk bir incelik gosterdin.

Yine, o her firsatta gonderdigin kitap ve CD’lerle, buradaki yasantimizi renklendirisindeki ince dusunce ve empati ?

Universite yillarina ise hic girmiyorum,  daha ne cok sey var hatirlanmaya deger, gecip giden omurumuzle birlikte oysaki.!

Dun, butun bir gece, gecen 30 yilin muhasebesini yaptim; kalbimi hic kirmamissin, bundan zerre kadar suphem yok. Insan bazen gayri ihtiyari bir mimikten yada maksadini asan bir sozden kirilmasa da alinganlik duyabilir ve bu, köklü arkadaslikarin derin sularinda yok olur unutulur gider ya. Ama yok! Boyle bir alinganlik yaratacak herhangi bir hatira kirintisi dahi yok. Bilakis sen hep en kapsamli ve en ince düsünen, daima nazik ve mültefit ve hep ama hep en alcak gönüllümüz oldun. Kimseyi kirmadigin gibi, ne kimse hakkinda konustun ne de konusulsun istedin.

Azizim, gidemezsin!
Birakip boyle vakitsiz beni yarim yamalak,  gitmek yok. Hem daha islerimiz var birlikte yapilacak, butun resimleri tarayip tasnif edecegiz,  belki bir fotograf sergisi acariz Beyoglun da ,  kimbilir belkide guneyde bir tekne, belki hep birlikte bir Cuba gezisi...

Lutfen geri don.!
Sonsuz sevgilerimle