Labels

Saturday, February 26, 2011

Virtuozler

Horowitz Moskova'da 


Charles Kuralt, CBC News

Ceviri:   Tebeshirtozu ©

Bir ilkbahar sabahi Moskova Konservatuari’nin soluk sari renkli duvarinda basit bir poster goze carpti. Poster’de “Vladimir Horowitz (USA) bir konser verecektir” diyordu.  Bu basit poster Sovyetler Birligi baskentinde surpriz bir elektrik soku etkisi gostermisti.  Posteri gorenler ya da isitenler bu konserin daima hatirlanacak bir konser olacagini biliyorlardi. Ve gercekten de oyle olmustu.

Ah orada olmak vardi!

Fakat nasil?  Konservatuar’in 2200 kisilik muhtesem konser salonunda 1800 koltuk, hukumet erkani ile kor diplomatik personaline ayrilmis sadece 400’den daha az koltuk halkin satisina cikarilmisti. Buna ragmen, Rus muzik severler bir gece onceden uzun kuyruklar halinde konservatuarin bilet gisesi onunde sabahlamislardi.

20 Nisan 1986 Pazar gunu ogleden sonra saat 4’e dogru, konserin baslamasina az bir zaman kalmisken, konser salonuna giden caddenin her iki yaninda yuzlerce Rus muziksever yagmur altinda konser vaktini beklerlerken aslinda bir tek nota bile isitemeyeceklerini bilmekteydiler. Ama sadece daha sonra gururla “Ben de oradaydim” diyebilmek icin beklemeye devam ediyorlardi.

Vakit geldiginde, salon gok gurultusunu andirir bir alkisla sarsildi. Lacivert takim elbiseli ve papyonlu zayif yasli adam kenardan alkis ve tezahurat esliginde paytak bir sekilde ortaya dogru yurudu, kalabaliga once gergin bir siritisla omuz silkti, el salladi bu arada sanki guvenli bir dost yakinligi ararmis gibi piyanosunu oksadi ve piyanonun basina oturup sessizligi bekledi. Ve sonra, parmaklarinin tuslara degmesiyle birlikte hayat bulan Scarlatti sonatinin ilk notalari hatiralarin tetikledigi duygulari doruga cikardi. Vladimir Horowitz 60 yil aradan sonra 83 yasinda ilk kez dogdugu topraklara geri gelmisti. Salon Rahmaninov ve Scriabin’in eserleri calinirken agliyordu. Horowitz (gozyasi) dokturuyordu.

Horowitz, Rusya’yi Aralik 1925’de 22 yasindayken terk etmisti.  Gorunuste, Artur Schnabel ile kompozisyon calismaya yani egitime gitmekteydi, fakat aslinda geri donmeye hic niyeti yoktu. Delifisek piyano teknigi genc Horowitz’in Rusya’da erken taninmasini saglamisti. Sinir polisi bile onu taniyordu. Polis sefi elini Vladimir’in omuzuna koyup babacan bir tavirla “Bak Volodya gidiyorsun, ama vatanini unutma sakin” demisti. Vladimir, bu ogutten oyle derinden etkilenmisti ki, bu duygu polisi de etkilemis ve ayakkabilarini cikarmasini istememisti. Oysaki Vladimir ayakkabilari icinde binlerce Amerikan Dolari ve Ingiliz Sterlini’ni Almanyada gecirecegi gunleri finanse edebilmek icin beraberinde kaciriyordu. Cikis vizesi 6 aylikti, ama o 60 yil kaldi. 1942’de Amerikan vatandasi oldu ve her firsatta Sovyetler Birligi’ne geri donme arzusu duymadigini dile getirmisti. Fakat ilerleyen yasi ile birlikte icinde buyumekte olan “Rusya’yi olmeden once bir kez daha gorebilme” duygusu Amerika ile Sovyetler Birligi arasinda 1985’te baslayan kulturel degisim programi cercevesinde gerceklesme firsati bulabildi. Yegeni Elena Dolberg’i biraktiginda 9 yasinda bir cocuktu, oysaki simdi Elena 70 yasinda amcasini gorebilmek icin can atan bir nineydi.

Konserden onceki Cuma gunu ogleden sonra Horowitz konser salonunu gormeye ve prova yapmaya geldiginde kendisini bir salon dolusu konservatuar ogrenci ve ogretim uyeleri bekliyordu. Isiklandirmayi ve piyanonun salondaki yerini titizlikle kontrol etti. Fotografcilarla sakalasti, daha sonra ogrencilerin beklentilerini sezinleyerek ciddiyetle piyanonun basina oturdu. Salon derin bir sesizlige gomulunce de ciddiyetle calmaya basladi. 20. yuzyilin bu en romantik piyano virtuozu, prova amaciyla geldigi salonda muthis bir konsere imza atmisti. Ogrenciler gozlerini kapatmis duyduklarina konsantre olmaya calismaktaydilar. Bu organizasyonu duzenleyenlerden; Horowitz’in bir yakini, bu provayi Onun verdigi en ustun performanslardan biri olarak nitelendirmisti. Prova sonunda ogrencilerin coskun tezahurati ve asiri iligisi nedeniyle, konsenvatuar avlusunun cikisinda limuzin 50 metrelik yolu ancak yarim saatte alabilmisti.

Bu konser Amerika ile Sovyetler Birligi arasinda, Amerika’nin Libya’yi bombalamasindan kaynaklanan bir uluslararasi gerilim altinda gerceklesmisti. Butun dunya televizyonlari hafta boyunca savas sahneleri gostermeykteydiler. Fakat simdi, birden bire bu ekranlar, bu yasli Amerikali piyanistin Rus dinleyicilere Schumann’in Ruya’sini (Träumerei) calarkenki sefkatli goruntulerle dolmustu. Binlerce mil uzakta, New York’ta bir televizyon yorumcusu – Andrew Rooney – ertesi gunku sutununda soyle yazmisti. “Konserin sonlarina dogru bu 82 yasindaki dahi piyanisti izlerken sebebini izah edemedigim gizli bir nedenle gozlerimin buglandigini hissettim. Uzgun degildim, bilakis cok sevincliydim.. Iste o anda, bu adamla ayni medeniyeti paylastigim icin bundan gurur duydugumu hissettim. Hemen hemen ayni anda da gozlerimden yaslar akiyordu. Televizyon kamerasi Horowitz’in tuslar uzerinde ucusan parmaklarindan seyircileri olusturan Sovyet vatandaslarinin uzerine dondugunde, onlar artik dusman olarak gorunmuyorlardi. Gozleri kapali, baslari arkaya yaslanmis, yuzleri acikca secilebiliyordu ve birinden bir damla gozyasi cenesine dogru akti.. Benimkiyle ayniydi”.

©Tebeshirtozu – 26/02/11